Devrimci Gençlik
ŞİMDİ AKKOR ZAMANIDIR, YAKINDA YALNIZ IŞIK GÖRÜLECEKTİR!

Normal Yazı Boyutu Orta Yazı Boyutu Büyük Yazı Boyutu

30 Mart Yerel Seçimlerinin
Sayısal Sonuçları

Kurtuluş Cephesi, 137. Sayı
      "Modern toplumsal koşullarımız içinde gitgide kaçınılmaz bir zorunluluk durumuna gelen ve proletarya ile burjuvazi arasındaki son kesin savaşın, ancak kendi çerçevesinde sonuna kadar götürülebileceği devlet biçimi olan demokratik cumhuriyet, bu en yüksek devlet biçimi, servet ayrımlarını artık resmen tanımaz. Zenginlik, demokratik cumhuriyette, gücünü, dolaylı, ama o kadar da güvenli bir biçimde gösterir. Bir yandan, Amerika'nın klasik bir örnek sunduğu, memurların düpedüz rüşvet yemesi, öbür yandan, hükümetle borsa arasındaki ittifak biçimi altında; bu ittifak, devlet borçları ne kadar çok artar ve hisse senetli şirketler, yalnızca ulaştırmayı değil, üretimin kendisini de ellerinde ne kadar çok toplar ve böylece borsada ne kadar merkezi bir durum kazanırlarsa, o kadar kolay gerçekleşir. Amerika dışında, bunun çarpıcı bir örneğini yepyeni Fransız Cumhuriyeti verir, ve namuslu İsviçre de, bu alanda geride kalmaz. Ama, İngiltere bir yana, genel oy hakkının, Bismarck ya da Belichröder'den hangisinin daha yüksek bir duruma yükselttiği belli olmayan yeni Alman İmparatorluğu, hükümetle borsa arasındaki bu kardeşçe ittifak için, demokratik bir cumhuriyetin zorunlu olmadığını kanıtlar. Ve kısacası, mülk sahibi sınıf, doğrudan doğruya, bütün yurttaşlara tanınan genel oy hakkı aracıyla hüküm sürer. Ezilen sınıf, yani gerçekte proletarya, kendi kendini kurtarmak için yeteri kadar olgunlaşmadıkça, çoğunlukla, varolan toplumsal rejimi, olanaklı tek rejim olarak düşünecek, ve siyasal bakımdan söylemek gerekirse, kapitalist sınıfın kuyruğunu, onun aşırı sol kanadını oluşturacaktır. Ama kendi kendini kurtarmakta daha yetenekli bir duruma geldiği ölçüde, proletarya, ayrı bir parti oluşturur ve kapitalistlerin temsilcilerini değil, kendi öz temsilcilerini seçer. Öyleyse, genel oy hakkı, işçi sınıfının olgunluğunu ölçmeyi sağlayan göstergedir. Bugünkü devlet içinde bundan daha çok hiçbir şey olamaz ve hiçbir zaman da olamayacaktır; ama bu kadarı da yeter. Genel oy hakkı termometresinin, emekçiler için kaynama noktasını göstereceği gün, onlar da, kapitalistler gibi, ne yapmaları gerekiyorsa onu yapacaklardır." (abç) [F. Engels, Ailenin, Devletin ve Özel Mülkiyetin Kökeni, s. 401-402.]

      "Belirli bir süre için parlamentoda halkı, yönetici sınıfın hangi bölümünün ayaklar altına alacağına, ezeceğine, dönem dönem karar vermek: yalnızca anayasal parlamenter krallıklarda değil, en demokratik cumhuriyetlerde de burjuva parlamentarizminin gerçek özü budur." (Lenin, Devlet ve Devrim, s. 63.)

      Marksist-leninistler için seçimler, Engels'in sözleriyle, "genel oy hakkı, işçi sınıfının olgunluğunu ölçmeyi sağlayan göstergedir". Bu açıdan, bir genel ya da yerel seçimin irdelenmesi, her şeyden önce, başta işçi sınıfı olmak üzere geniş halk kitlelerinin siyasal davranış biçimlerini ve siyasal yönelimlerini saptamaya olanak sağlar. Seçim tahlilleri, aynı zamanda, iki seçim arasında ülkede gelişen ekonomik ve toplumsal olayların kitlelerin bilincine nasıl yansıdığının da saptanmasını olanaklı kılar. Bu yönüyle seçim sonuçlarının irdelenmesi, ekonomik ve sosyolojik nitelik taşır.
      Ancak seçimler, her durumda siyasal olaylardır; dolayısıyla da seçim sonuçları, içinde yaşanılan maddi varlık koşullarının seçmenlerin bilincine nasıl yansıdığını ve günümüz açısından çok daha önemli olan nasıl yansıtıldığını ortaya koyar.
      Seçmen tercihlerini etkileyen on binlerce propagandif dışsal etki, ekonomik çıkar beklentisi ve ilişkisi, manipülasyon ve dezenformasyon ortamında yapılan değişik değerlendirmeler yepyeni bir siyasal söylem ve yönelim de ortaya çıkarabilmektedir.
      Evet, seçimler, "işçi sınıfının" olduğu kadar, geniş halk kitlelerinin de siyasal olgunluğunu ölçmeyi sağlayan göstergedir. 30 Mart seçimlerinin sayısal verileri bu bakış açısıyla değerlendirilmelidir.
      Herşeyden önce 30 Mart yerel seçimlerinin sayısal sonuçlarının daha önceki seçimlerden farklı özelliklere sahip olduğu bilinmelidir.
      AKP'nin 12 Kasım 2012'de büyükşehir yasasında yaptığı değişiklik sonucunda yeni büyükşehirler "ihdas" edilmiş[1], büyükşehirlerin sayısı 30'a yükselmiştir. Yasanın en önemli özelliği büyükşehirlerde İl Genel Meclislerinin ortadan kaldırılması ve yerine "büyükşehir meclisi"nin getirilmesidir.
      Bugüne kadar yerel seçimlerde ülke genelinde partilerin aldıkları oylar İl Genel Meclisi oylarıyla hesaplanırken, 30 Mart seçimlerinde İl Genel Meclisi oyları sadece 51 il için geçerli olmuştur. Büyükşehirlerde ise, bir yandan "Büyükşehir Meclisi" oyları, diğer yandan buraların ilçe belediye meclisi oyları söz konusudur. Bu durum seçim sonuçlarının iki farklı haber ajansı tarafından (Anadolu Ajansı ve Cihan Haber Ajansı) farklı biçimlerde verilmesine yol açmıştır.
      Devletin "haber" ajansı olan Anadolu Ajansı, 30 büyükşehir belediye başkanlığı oyları ile 51 ildeki belediye başkanlığı oylarını toplayarak "genel" bir veriye ulaşırken, "cema-at"in olduğu "iddia edilen" Cihan Haber Ajansı, 51 ildeki il genel meclisi oyları ile 30 büyükşehirdeki ilçe belediye meclisi oylarını birleştirerek "genel" oy sayısına ulaşmıştır. Bunun sonucunda da iki farklı oy sayısı ve oy oranı ortaya çıkmıştır.
 
  CHA Verileri A.A Verileri Fark
Aldığı Oy % Aldığı Oy %
AKP 19.390.387 43,3 17.458.409 45.4 1.931.978
CHP 11.474.343 25.6 11.353.066 29.5 121.277
MHP 7.909.517 17.7 5.684.950 14.8 2.224.567
BDP 2.081.790 4.7 1.357.431 3.5 724.359
SP 1.236.995 2.8 810.613 2.1 426.382
HDP 878.914 2,0 709.171 1.8 169.743
BBP 703.200 1.6 352.422 0.9 350.778
7 Parti Toplamı 43.675.146   37.726.062   5.949.084

      Tablodan da görüleceği gibi, CHA'ya göre, AKP oyların %43,3'ünü alırken, A.A.'ya göre %45,4'ünü almıştır. Doğal olarak benzer farklılık CHP, MHP ve diğer partiler için de geçerlidir. A.A.'na göre CHP'nin oy oranı %29,5 gibi yüksek bir orana sahipken, CHA'na göre CHP'nin oy oranı %25,6'dır.
      İki ajansın verdiği sayılar arasında 6 milyon (5.949.084) fark bulunmaktadır. En büyük fark MHP'nin oylarında görülmektedir (2,2 milyon). CHA'ya göre, BDP+HDP'nin toplam oyu 2.960.704 (%6,7) iken, A.A.'ya göre, 2.066.602 (%5,3)
 
Partilerin Aldıkları Oylar
  AKP CHP MHP DEHAP/DTP/
BDP+HDP
SP BBP
2002 Genel Seç. 10.808.229 6.113.352 2.635.787 1.960.660 785.489 322.093
2004 Yerel Seç. 13.447.287 5.882.810 3.372.249 1.662.280* 1.297.681 374.125
2007 Genel Seç. 16.327.291 7.317.808 5.001.869 1.334.518 820.289 -
2009 Yerel Seç. 15.353.553 9.229.936 6.386.279 2.277.777 2.079.701 943.765
2011 Genel Seç. 21.399.082 11.155.972 5.585.513 2.339.501 543.454 323.251
2014 Yerel Seç.** 19.390.387 11.474.343 7.909.517 2.960.704 1.236.995 703.200
* SHP adıyla. ** CHA verileri.
Partilerin Oy Oranları (%)
  AKP CHP MHP DEHAP/DTP/
BDP+HDP
SP BBP
2002 Genel Seç. 34,3 19,4 8,4 6,2 2,5 1,0
2004 Yerel Seç. 41,7 18,2 10,5 5,2 4,0 1,2
2007 Genel Seç. 46,6 20,9 14,3 5,2 2,3 -
2009 Yerel Seç. 38,4 23,1 16,0 5,7 5,2 2,4
2011 Genel Seç. 49,8 26,0 13,0 5,4 1,3 0,8
2014 Yerel Seç. 43,3 25,6 17,7 6,7 2,8 1,1
  Seçmen Sayısı Kullanılan Oy Geçerli Oy Katılım Oranı
2002 Genel Seç. 41.407.027 32.768.161 31.528.783 %79,1
2004 Yerel Seç. 43.552.931 33.211.457 32.268.496 %76,3
2007 Genel Seç. 42.799.303 36.056.293 35.049.691 %84,3
2009 Yerel Seç. 48.049.446 40.932.260 39.988.763 %85,2
2011 Genel Seç. 50.411.080 43.913.276 42.973.736 %87,1
2014 Yerel Seç. 52.710.730 46.592.092 44.795.827 %88,4

      Bu farklılık içinde 30 Mart yerel seçim sonuçlarının diğer seçim sonuçlarıyla karşılaştırılması çok sağlıklı olmamakla birlikte, genel bir "fikir" vermesi açısından yine de işe yarar görünmektedir.
      Bu genel tabloda ortaya çıkan durum, 2011 genel seçimlerine göre AKP'nin 2 milyon oy yitirdiğini göstermektedir. AKP'nin oy oranı %49,8'den %43,3'e düşmüştür. Recep Tayyip Erdoğan'ın "balkon konuşması"yla "zafer" ilan ettiği sonuçlar, ortada bir "zafer" olmadığını göstermektedir. Üstelik bu sonuç, seçmen sayısının yaklaşık 2,5 milyon arttığı, seçime katılım oranının yaklaşık 1,3 puan yükseldiği koşullarda ortaya çıkmıştır.
      Tablo böyle olmakla birlikte, "medya"ya bakıldığında AKP'nin "zaferi" neredeyse herkes tarafından kabul edilmiştir. Bu da, "medya" aracılığıyla yapılan propaganda, dezenformasyon ve manipülasyonun ne denli etkin olduğunu açıkça göstermektedir.
      30 Mart yerel seçimlerinin akşamı ve ertesi gün "medya"-nın AKP'nin "zaferi"ni ilan etmesinin ne kadar aldatıcı ve saptırıcı olduğu İstanbul oylarında da açıkça görülmektedir.
 
İstanbul
  2009 2011 2014
  Toplam Oy % Toplam Oy % Toplam Oy %
AKP 3.083.593 44,4 3.915.914 49,5 4.180.339 47,9
CHP 2.578.623 37,1 2.476.413 31,3 3.494.174 40,1
MHP 358.686 5,1 743.316 9,4 349.116 4,0
SP 342.319 4,9 126.548 1,6 125.343 1,4
DTP/HDP  323.778 4,6 422.702 5,3 420.518 4,8
DSP 96.986 1,4 19.268 0,2 7.525 0,1
BBP  76.867 1,1 49.612 0,6 48.960 0,6
İstanbul
  2009 2011 2014
Seçmen Sayısı 8.805.063 9.397.323 10.197.168
Kullanılan Oy 7.199.083 8.132.340 9.116.043
Geçerli Oy 6.941.614 7.936.607 8.720.960
Katılım Oranı %81,8 %86,5 %89,4

 
İstanbul/AKP
  2011 2014
Adalar 2.959 32,6 4.381 42,1
Arnavutköy 62.914 61,9 60.256 51,7
Ataşehir 105.579 45,7 106.726 41,5
Avcılar 91.502 42,6 98.182 40,6
Bağcılar 248.597 60,4 242.245 57,2
Bahçelievler 183.504 51,8 177.228 48,1
Bakırköy 38.304 26,1 32.618 21,9
Başakşehir 70.820 51,6 92.559 50,1
Bayrampaşa 90.027 54,3 87.392 50,4
Beşiktaş 25.375 20,3 21.179 16,6
Beykoz 80.434 52,6 68.973 44,5
Beylikdüzü 53.168 43,8 59.309 39,6
Beyoğlu 74.723 50,7 69.549 47,8
Büyükçekmece 48.627 45,2 56.996 44,8
Çatalca 15.497 38,3 15.578 35,7
Çekmeköy 51.721 53,8 58.937 48,6
Esenler 168.622 64,7 162.970 62,2
Esenyurt 119.679 48,6 155.127 47,7
Eyüp 100.634 48,7 104.415 46,7
Fatih 134.649 51,7 122.519 48,7
Gaziosmanpaşa 157.216 57,1 150.559 51,3
Güngören 104.105 55,6 90.924 50,4
Kadıköy 90.832 24,5 73.563 20,4
Kağıthane 136.304 55,1 132.562 51,3
Kartal 123.088 45,5 122.585 42,9
Küçükçekmece 189.174 46,3 186.038 41,9
Maltepe 116.743 42,1 106.279 38,3
Pendik 193.866 56,4 200.885 52,9
Sancaktepe 75.924 52,1 86.730 50,0
Sarıyer 71.293 40,3 82.328 39,3
Silivri 35.803 41,4 39.182 42,2
Sultanbeyli 104.532 68,9 90.863 62,0
Sultangazi 154.204 59,8 164.404 58,6
Şile 9.958 52,2 9.453 41,3
Şişli 70.409 35,8 48.531 27,5
Tuzla 55.321 51,6 61.314 50,0
Ümraniye 207.312 58,0 195.963 49,8
Üsküdar 166.117 49,9 157.477 45,7
Zeytinburnu 86.378 51,6 80.936 49,0
Toplam 3.915.914 48,4 3.877.715 44,9

İstanbul/CHP
  2011 2014
Adalar 4.358 47,9 5.207 50,1
Arnavutköy 14.519 14,3 9.791 8,4
Ataşehir 86.795 37,6 127.199 49,5
Avcılar 86.238 40,1 106.505 44,0
Bağcılar 73.735 17,9 83.387 19,7
Bahçelievler 101.780 28,7 130.947 35,6
Bakırköy 84.325 57,5 102.102 68,5
Başakşehir 36.897 26,9 62.463 33,8
Bayrampaşa 46.084 27,8 68.118 39,3
Beşiktaş 80.291 64,2 97.295 76,4
Beykoz 42.532 27,8 51.809 33,4
Beylikdüzü 47.054 38,8 76.034 50,8
Beyoğlu 40.359 27,4 51.184 35,2
Büyükçekmece 40.447 37,6 60.470 47,6
Çatalca 16.815 41,5 19.529 44,7
Çekmeköy 27.148 28,3 46.061 38,0
Esenler 40.201 15,4 39.303 15,0
Esenyurt 73.961 30,0 112.067 34,5
Eyüp 68.951 33,3 89.622 40,0
Fatih 71.333 27,4 79.555 31,6
Gaziosmanpaşa 62.362 22,6 73.593 25,1
Güngören 45.933 24,5 56.063 31,1
Kadıköy 215.434 58,2 260.580 72,4
Kağıthane 59.086 23,9 76.376 29,6
Kartal 97.664 36,1 128.531 45,0
Küçükçekmece 127.877 31,3 175.783 39,6
Maltepe 115.525 41,7 136.740 49,2
Pendik 83.533 24,3 111.861 29,5
Sancaktepe 41.951 28,8 59.191 34,1
Sarıyer 73.888 41,8 107.268 51,2
Silivri 34.674 40,1 44.616 48,0
Sultanbeyli 13.134 8,7 9.962 6,8
Sultangazi 57.085 22,1 64.972 23,2%
Şile 4.926 25,8 3.228 14,1%
Şişli 91.870 46,7 108.523 61,5%
Tuzla 30.683 28,6 45.937 37,5%
Ümraniye 88.908 24,9 117.554 29,9%
Üsküdar 108.885 32,7 149.187 43,3%
Zeytinburnu 39.172 23,4 47.688 28,9%
Toplam 2.476.413 32,2 3.196.301 38,4

      2011 genel seçimlerine göre 30 Mart yerel seçimlerinde seçmen sayısı 800 bin artış gösterirken, seçime katılım olanı 2,9 puan artarak %89,4 olmuştur. Buna karşılık AKP'nin büyükşehir belediye başkanlığı oylarındaki artış 264 bin düzeyinde kalmıştır. Buna karşılık CHP'nin İstanbul oyları 1 milyon 18 bin artmıştır. Bunun yaklaşık 400 bininin MHP'den geldiği varsayılsa bile, CHP'nin oylarındaki artış 600 bin düzeyindedir.
      Bu durum AKP'nin "zaferi"ni değil, AKP'-nin İstanbul'da hatırı sayılır ölçüde güç kaybettiğini göstermektedir. İstanbul'un ilçelerindeki oy dağılımı bunu daha açık biçimde ortaya koymaktadır.
      AKP, 30 Mart yerel seçimlerinde Adalar ve Silivri dışında her yerde oy oranları düşmüştür. Bu durum genel ortalamada yaklaşık 3,5 puan düşüşe denk gelmektedir. Seçmen sayısındaki ve katılım oranındaki artışa rağmen AKP'nin aldığı oy miktarı da düşmüştür.
      Buna karşılık CHP, Arnavutköy, Esenler, Sultanbeyli ve Şile dışında her ilçede oylarını belirgin biçimde artırmıştır. Bu da 5,8 puanlık bir artışa denk düşmektedir. 2011 genel seçimlerinde AKP ile CHP arasındaki 16,2 puanlık fark, 30 Mart seçimlerinde 6,5 puana inmiştir. (Büyükşehir belediye başkanlığı seçimi oylarına göre, 2011 genel seçimlerinde AKP'nin oyları ile CHP oyları arasında 18,2 puan olan fark, 2014'de 7,8 puana inmiştin.)
      Bu yazı yayınlandığında henüz kesinleşmemiş de olsa, benzer bir durum Ankara'da da ortaya çıkmıştır.
 
Ankara
  2009 2011 2014
Seçmen Sayısı 2.979.744 3.407.999 3.607.797
Kullanılan Oy 2.533.176 3.030.299 > 3.274.380
Geçerli Oy 2.440.455 2.980.122 3.164.555
Katılım Oranı %85,0 %88,9 %90,7
Ankara
  2009 2011 2014
  Toplam Oy % Toplam Oy % Toplam Oy %
AKP 940.230 38,5 1.466.284 49,2 1.415.973 44,9
CHP 763.879 31,2 934.999 31,4 1.383.786 43,8
MHP 667.871 27,3 434.666 14,6 245.624 7,8
BBP - - 32.868 1,1 42.146 1,3
BDP/HDP 11.353 0,5 29.351 1,0 28.232 0,9

      2011 genel seçimlerinde Ankara'da 1 milyon 466 bin oy alan (%49,2) AKP, 2014 yerel seçimlerinde 50 bin oy kaybederek, toplam oyların %44,9'unu almış görünmektedir. Aynı seçimlerde CHP'nin oyları ise, yaklaşık 450 bin artmıştır. 2011 seçimlerindeki %31,4'lük oy oranını %43,8'e yükseltmiştir. AKP ile CHP arasındaki fark, 17,8'den 1,1'e inmiştir. CHP'nin 2014 yerel seçimlerinde Mansur Yavaş'la aldığı oyların yaklaşık 200 bini MHP'den gelmiş olsa da, CHP'deki oy artışı açıktır.
      Bütün bu verilerden ortaya çıkan sonuç, 30 Mart gecesi Recep Tayyip Erdoğan'ın "balkon konuşması"yla ilan ettiği "zafer", hiçbir biçimde seçimlerin sayısal verileriyle örtüşmemektedir. Bu açıdan, "balkon konuşması", tümüyle dezenformasyona dayalı bir manipülasyon olayıdır.
      Sağ partilerin, özellikle AKP'de "konsolide" edilmiş olan seçmen kitlesi, "sol parti" olarak gördüğü CHP karşısında anti-komünist ve din temelli bir "savaş" çizgisinde bulunmaktadır. Bu "savaş" içinde AKP'nin yolsuzluklarını bile görmezlikten gelmişlerdir.
      2014 yerel seçimlerinin sayısal sonuçlarının gösterdiği diğer bir olgu ise, CHP seçmen kitlesinin seçimlere yoğun bir katılım gösterdiğidir. Bu katılım yoğunluğu, CHP seçmen kitlesinin "sandıksal demokrasi" aracılığıyla bazı şeylerin değişebileceği umudunu koruduklarını göstermektedir. Özellikle 30 Mart akşamından itibaren "sandıklara sahip çıkma" çabaları, seçimlerdeki hilelere karşı gösterdikleri tepki bu umudun güçlü bir ifadesi olmuştur. Ancak bu umut, beklenilen sonuçların alınamaması nedeniyle ortaya çıkan umutsuzlukla yan yana durmaktadır. CHP seçmen kitlesinin (ki buna "sol kitle" demek fazlaca yanlış olmayacaktır), AKP'nin tüm devlet olanaklarını kullanarak yaptığı seçim hilelerinin etkisizleştirilemeyeceğini gördüğü oranda, umut, umutsuzluğa ve giderek seçimlere karşı kayıtsızlığa yol açabilecektir.
      Bu "sol kitle"nin görmek istemediği gerçek ise, "sandıksal demokrasi" içinde tüm devlet olanaklarının seferber edildiği, devlet gücüyle seçim hilelerinin kolayca yapılabildiği ve sağ seçmen kitlesinin bir partide bloklaştığı koşullarda "sol"un hiçbir seçimi kazanma olasılığının olmadığıdır.
      "Sol kitle", "sandıksal demokrasi"ye, düzen içi "sol" partilere bağladıkları umutlarını kesmedikleri sürece, toplumsal muhalefet (parlamento dışı muhalefet) belli olayları ve gelişmeleri protesto etmekten öteye geçemeyecektir.
      Sözün özü, "sol kitle", mevcut düzenden umudunu kesmemiştir. Seçimler yoluyla bir şeylerin değişebileceği beklentisini sürdürmektedir. Henüz "kaynama noktası"na gelinmemiştir.








Kurtuluş Cephesi, 137. Sayı, (Mart-Nisan 2014)